Gelişimin İlkeleri Nelerdir

 

Her canlı kendi türünün gelişim ilkelerine göre büyür, olgunlaşır ve öğrenir. İnsanın da kendine özgü gelişim ilkeleri vardır. Bu ilkeleri göz önüne almadan çeşitli dönemlere ait gelişim özelliklerini tanımak zordur. Gelişimi anlayabilmek ve yorumlayabilmek için bu ilkelerin dikkate alınması gerekir. Bu ilkeler şu şekilde sıralanabilir:

– Gelişim, biyolojik faktörlerden ve çevreden etkilenir.
– Gelişimde bireysel farklılıklar vardır.
– Gelişimde kritik dönemler vardır.
– Gelişimde bir sıra vardır.

* Gelişim baştan ayağa doğrudur.
* Gelişim içten dışa doğrudur.
* Gelişim genelden özele doğrudur.

– Gelişimde çevresel faktörlerin etkisi, gelişimin hızlı olduğu zaman çok; yavaş olduğu zaman ise azdır.
– Gelişim, nöbetleşerek devam eder ve bir alandaki gelişimin hızı her yaşta aynı değildir.
– Gelişim, süreklidir ve belli aşamalardan geçerek gerçekleşir.
– Gelişim, bir bütündür ve gelişim alanları birbiri ile etkileşim hâlindedir.
– Gelişim, genellikle başladığı hızda devam eder.

– Gelişim biyolojik faktörlerden ve çevreden etkilenir: Çocuğun gelişiminde iki faktörün etkisi vardır. Bunlar, kalıtım ve çevre koşullarıdır. Bireyin gelişiminde hem çevrenin hem de kalıtımın etkisi vardır. Kalıtım, bireyin anne ve babasından genleri yoluyla aldığı özellikleridir. Çevre ise döllenmeden başlayarak insanı etkileyen tüm dış uyarıcılardır. Yapılan bilimsel araştırmalar gelişimde bu iki etmenin çok önemli ölçüde etkili olduğunu ortaya koymaktadır. İnsanlar, kalıtım özelliklerinin ve yaşadıkları çevre koşullarının birbirinden farklı oluşu nedeniyle gelişimlerinde farklılıklar göstermektedir. Aynı annebabadan doğan ve aynı çevrede yetişen kardeşlerin bile gelişimleri birbirinden farklı olabilir.

 

– Gelişimde bireysel farklılıklar vardır: Bireylerin kalıtım ile ilgili özellikleri ve içinde yaşadıkları çevrenin özellikleri farklılık gösterdiği için gelişimde bireysel farklıklar söz konusudur. GeliĢimin belli aĢamalarının aynı yaş dönemi çocuklarında aynı anda geçekleşmesi beklenemez. Gelişme, olgunlaşma süreci ile yaşantılar arasındaki öğrenmenin etkileşimi sonucu ortaya çıkar. Gelişme, biyolojik olgunlaşmadan büyük ölçüde etkilenir. Bazı çocuklar bir yaşında konuşmaya başlayabilir bazı çocuklar da on aylıkken emekleyebilir. Bazı çocuklarda bu davranışların gelişimi uzun zaman alabilir. Çoğu kez anneler, çocuklarını yakınlarının ve çevrelerindekilerin aynı yaşta olan çocuklarıyla karşılaştırarak “O, yürüyor; benim çocuğum hâlen niye yürümedi.”, “Onun dört dişi çıkmış, bunun daha hiç dişi çıkmadı.” diye endişelenerek çocukları
mukayese etme eğilimi gösterebilirler. Her çocuğun kendine özgü bir gelişim süreci vardır. Bireysel farklılıklar göz ardı edilmemelidir.

– Gelişimde kritik dönemler vardır: Gelişimde belli davranışların kazanılması gereken dönemler vardır. İlgili davranış ilgili dönemde kazanılmadığı zaman daha sonraki dönemlerde telafi edilemez. Bu dönemde çocuğa uygun tecrübe ve ortam sağlanmalıdır. İçinde bulunulan dönem dikkate alınmaz ise daha sonraki dönemlerde istenen gelişme sağlanamaz. İlk devrenin etkileri daha sonraki dönemlerde silinememektedir. Örneğin; insanlar ile ilgili olarak 1800 yıllarda Fransa’nın güneyindeki ormanlık bölgede bulunan on-on bir yaşlarındaki Ayevron’un vahşi çocuğu Victor bulunduğunda hiçbir dili bilmez ve konuşamaz hâldedir. Yürümüyor, dört ayak üzerinde gidiyordu. Bir şeye uzun süre dikkat edemiyordu. İnsanlardan korkuyor ve sosyal ilişkilerden kaçınıyordu. Beş yıllık bir eğitimden sonra birkaç kelime ve isimden başka bir şey söyleyemedi. Kendi başına yaşayıp sosyal ilişki kurmayı öğrenemedi. Bu örnek, gelişimde zamanlamanın yani kritik dönemin önemini göstermektedir.

– Gelişimde bir sıra vardır: Gelişim, belli bir sıra içinde oluşur. Çocuklar belli zamanlarda belli değişmeler geçirir. Bedensel ve motor gelişimleri sırasında yapısal ve işlevsel özellikler belirli bir sırayla ortaya çıkar. Gelişim; baştan ayağa, içten dışa, genelden özele doğrudur.

* Gelişim, baştan ayağa doğru olur: İnsan gelişiminin baştan ayağa doğru bir yönelimle gerçekleştiği özellikle büyüme ve psikomotor gelişimde rahatlıkla gözlenebilmektedir. Bu gelişim ilkesi için doğum öncesi dönemde belli aralıkla çekilen ultrason görüntülerinin önemli bir kanıt olduğu söylenebilir.

Örneğin; doğum öncesinde bebeğin önce baş, daha sonra başa yakın bölgelerinden ayaklara doğru bir gelişme görülür. Psikomotor becerilerinde de gelişim baştan aşağı doğru olduğu gözlemlenebilir. Doğumdan sonra da ilk önce baş, daha sonra gövde, en sonda bacak ve ayak kaslarının kontrolü ortaya çıkar. Bebek önce oturur,
sonra emekler ve daha sonra yürüme davranışını gösterir.

* Gelişim, içten dışa doğrudur: Gelişim, baştan ayağa doğru olan yönelimine benzer şekilde içten dışa doğru bir sıra izler. Örneğin; gebeliğin ilk ayında fetüsün önce kalp atımları izlenir, daha sonra da omurgası oluşur.

* Gelişim genelden özele doğrudur: Çocuklar, genel davranışları gerçekleştirdikten sonra incelik isteyen davranışları yapabilir. Örneğin; önce büyük kas kontrolü baĢlar, daha sonra da küçük kas kontrol edilir. Bebekler oturmayı öğrenmeden önce başını dik tutmayı, emeklemeden önce oturmayı, yürümeden önce de emeklemeyi baĢarır. Bu geliĢim sırası bütün bebeklerde aynıdır ancak zaman farklı olabilir.

– Gelişimde çevresel faktörlerin etkisi, gelişimin hızlı olduğu zaman çok; yavaş olduğu zaman ise azdır: Gelişimin hızlı olduğu dönemlerde beslenme ve çevresel değişikliklerin gelişim üzerindeki etkisi daha fazla olur.

Örneğin; beslenme ve çevresel değişiklikler, yirmi iki yaşındaki bir gencin boy uzunluğunu etkilemez ama iki yaşında fiziksel büyümenin hızlı olduğu bir zamanda etkili olur. Bebeklik ve okul öncesi dönemde çocukların çevresel etkilerden yoksun olması birçok gelişim alanında daha fazla olumsuz etki yaratabilir.

– Gelişim nöbetleşerek devam eder ve bir alandaki gelişimin hızı her yaşta aynı değildir: Farklı dönemlerde gelişim alanları nöbetleşerek devam eder. Bir
dönemde bir gelişim alanı çok hızlı iken diğer gelişim alanları daha yavaş olarak seyreder.

Örneğin; doğum öncesi dönemde ve bebeklikte fiziksel gelişim oldukça hızlı iken iki-üç yaşlarında dil hızlanır ve önceki yıllara göre fiziksel gelişim biraz yavaşlar. Okul yıllarında sosyal, toplumsal gelişim hızlı iken cinsel gelişim yavaş gerçekleşir. Ergelik döneminde ise bedensel ve cinsel gelişim dikkati çekecek düzeyde hızlanır.

– Gelişim, süreklidir ve belli aşamalardan geçerek gerçekleşir: Gelişimde her bir aşama diğeriyle ilişkilidir. Bazı psikologlar çocuğun yavaş yavaş ve sürekli olarak

geliştiğini bazıları ise gelişmenin sürekli fakat belli evreler içinde oluştuğunu savunurlar. Gelişmenin birbiri ardı sıra devreler içinde oluştuğunu savunanlar şu görüşleri ileri sürerler:

. Bir gelişim dönemi, sonra gelen dönemin öncüsüdür. Bir dönemde organizmanın geliştirdiği yapılar, diğer dönem için önemlidir.

. Çocuk, bir gelişim devresinin gerektirdiği olgunluğa ulaşmamış ise ondan sonra gelecek dönemin görevlerini yapamaz.

. Gelişimde kritik dönemler vardır. Bu kritik dönemlerde çocuğa uygun tecrübe ve ortam sağlanmalıdır. Süreklilik ilkesinde gelişmeyi anlamak için dönemlere ayırmak kolaylık sağlar.

Gelişim, bir bütündür ve gelişim alanları birbiri ile etkileşim hâlindedir: Gelişim; fiziksel, zihinsel, duygusal, sosyal yönleriyle bir bütündür. Çocuğun her alandaki gelişimi birbiriyle ilişki içindedir. Herhangi bir gelişim alanındaki bir aksama, diğer alandaki gelişimi de olumsuz etkiler.

Gelişim, genellikle başladığı hızda devam eder: Bir gelişim alanında ortaya çıkan değişimin hızı, bu gelişim alanındaki sonraki gelişim hızında etkili olmaktadır.

Etkinlik
Gelişim ilkeleri ile ilgili eşit sayıda soru ve cevaplar kâğıda yazılır. Yazılan soru ve cevaplar bir torbaya konur. Sırayla herkes bir tane alır. Sırası gelen elindeki kâğıttaki soruyu
okur ve cevap kâğıdı hangi öğrencinin elinde ise cevabını verir. Bu şekilde son soru ve cevaba kadar devam edilir. Sıranın takibinde eğitimci rehberlik yapar.

Kaynak:http://www.cocukgelisimi.gen.tr/cocuk-gelisimi/bireyingelisimi/436-gelisimin-ilkeleri.html